Fransa, 4 Mart 2024’te hamileliğin gönüllü olarak sonlandırılmasını anayasasına dahil eden ilk ülke oldu. Parlamentoda kadınların kürtaja erişiminin “garanti edilmiş özgürlük” olarak anayasaya eklenmesi için yapılan oylamada, 267’ye karşı 50 gibi ezici bir çoğunlukla anayasa değişikliği kabul edildi.
8 Mart’ta Fransa Başbakanı Emmanuel Macron, anayasa değişikliği hakkında yaptığı konuşmada Simone Veil, Giséle Halimi ve Simone de Beauvoir’ı anarak bu yasa için “Özgürlük için uzun bir mücadele; gözyaşlarıyla, dramla, bozulan kaderlerle dolu bir mücadele” sözlerini kullandı. Ayrıca, “gebeliğin gönüllü olarak sonlandırılmasına ilişkin bu garanti edilmiş özgürlüğü” Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirisine dahil edilmesini istediğini dile getirdi.
Bu yasa dünya çapında feministler için gözle görülür bir zafer olsa da buradaki “garanti edilmiş özgürlük” kavramının aslında bir hak belirtmediğini, hak ve özgürlük kavramlarının birbirinden ayrı şeyler olduğunu iyi bilmek gerekiyor: hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleriyken özgürlükte herhangi bir “korunma durumu” yok, devlet kişiyi bir konu hakkında korumaz ancak ona kısıtlama da getirmez. Fransa’daki durum da bu şekilde, isteyen kürtaj yaptırabilecek ancak devletten bu konu hakkında hak talep edemeyecek.
Bu anayasa maddesi, her ne kadar kürtajı bir hak olarak nitelemese de Fransa’da bugün kürtaja erişim koşulların eskisinden daha iyi olduğu inkâr edilemez. Kürtaj, tamamıyla sağlık sigortası kapsamında kabul ediliyor; sosyal güvenlik sigortası olan kadınlar, reşit olmayanlar ve devlet tıbbi yardımından faydalananlar dahil masraflardan tamamen muaflar. Reşit olmayan bir kişinin ebeveyn iznine ihtiyacı yok ancak yetişkin bir refakatçisinin bulunması gerekiyor. Aynı zamanda kişi isterse tamamen anonim kalma hakkına sahip ve Fransa’da kürtaj yaptırabilmek için Fransız vatandaşlığına sahip olmak da gerekmiyor.
Fransa’daki feminist kuruluşlar, bu zaferin sevincini yaşarken, kürtajın sadece bir özgürlük değil, aynı zamanda bir hak olarak da kabul edilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Onlar için kürtaj hakkı, kadınların kendi bedenleri üzerinde tam hak sahibi olmalarının ötesinde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve bireysel özgürlüklerinin bir yansıması. Bu nedenle feminist hareket, kürtaj hakkının sadece elde edilmiş bir zafer değil, sürekli bir mücadelenin parçası olduğunu vurguluyor ve vurgulamaya da devam edecek.
Kaynakça
Peychieras, Jade, “IVG dans la Constitution : “Liberté” ou “droit”, qu’est-ce que ça change ?”, France Bleu, 28.02.2024, https://www.francebleu.fr/infos/societe/ivg-dans-la-constitution-liberte-ou-droit-qu-est-ce-que-ca-change-7411894.
“IVG Dans la Constitution: Le Long Parcours de L’avortement en France”, Amnesty International, 04.03.2024, https://www.amnesty.fr/droits-sexuels/actualites/ivg-constitution-france-long-parcours-avortement.
Barbarit, Simon, “IVG Dans la Constitution: Qu’est-ce Que Ça Va Changer?”, Public Senat, 04.03.2024, https://www.publicsenat.fr/actualites/societe/ivg-dans-la-constitution-quest-ce-que-ca-va-changer.