Mor Dayanışma olarak; 6 Şubat sabahında aldığımız Maraş merkezli deprem haberi sonrasında ülkenin ve dünyanın birçok yerinden deprem deneyimi olan, deneyimi olmasa da yıkımın ne derece büyük olduğunu görüp gelen ve elinden ne gelirse yapan, mahallesinde, iş yerinde, arkadaş çevresinde dayanışmayı büyüten, insani yardım ve afet kriz yönetiminde çalışan, birçok faaliyetimizde gönüllü olan binlerce kadınla dayanışma ağımızı büyüttük.
Biliyoruz ki; 10 ili ve milyonlarca canlıyı etkileyen Maraş depremi, afet öncesi önlemlerden çevre ve şehircilik politikalarına, kamu kaynaklarının kullanımından yerel yönetim politikalarına kadar birçok konu başlığını etraflıca tartışmayı hak ediyor. Şu ana kadar da yapılan çeşitli çalışmalar, raporlamalarda, Türkiye’nin bir deprem coğrafyası olduğu gerçekliğine rağmen alınmayan önlemler, etkin kullanılmayan kamu kaynakları, akut dönemlerde yapılan yanlış uygulamalar gibi birçok konuda veriler sunsa da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini göz önünde bulundurmadan yapılan, yapılacak olan her çalışmanın eksik ve bu eşitsizliği yeniden üreteceğini biliyoruz.
Toplumsal cinsiyet körü politikaların yakın tarih diyebileceğimiz Gölcük, Elazığ, Van, İzmir depremlerinde yarattığı eşitsizliği deneyimleyen biz kadınlar bir kere daha en acı şekilde gördük ki; patriyarkal düzen kadınları afet durumlarında görünmez ya da ikincil duruma itiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile bezeli bu ‘bilinçli görmeme’ durumu; depremzede kadınların enkaz altlarında nerede, nasıl bulunduğu, ilk müdahale anında nasıl yaklaşılması ya da yaklaşılmaması gerektiği, temel insani ihtiyaçların kadınlar açısından sadece hijyenik pede indirgendiği gibi konuların hepsini konuşmamız gerektiğini en acı şekilde gösterdi.
Mor Dayanışma olarak; sadece konuşmanın ve tartışmanın değil, feminist politikalarla sürekli eylemenin, yerellerde örgütlü kadın mücadelesinin sürekli hareketliliğinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini değiştirdiğini yıllardır deneyimliyor ve somut kazanımlar elde ediyoruz. Dernek olarak İzmir ve Van depreminden sonra pratiğimizle deneyimlediğimiz afet öncesi, esnası ve sonrası süreçlerde yürütülmesi gereken feminist politikalar Maraş depremzedeleri ile dayanışmamıza ışık tuttu.
Afet durumlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve eşitsizliği derinleştiren erkek egemen politikaların kadınları daha fazla mağdur ettiğini sahada deneyimleyen bir kadın derneği olarak hayatta kalma, iyileşme, dayanışma, güçlenme ve örgütlenme adımlarını kadınların politik feminist özneleşme süreci ile beraber yürüttük.