Bu hikaye benimle birlikte direnen kadınların da hikayesidir.

Evden ayrılırken aklıma ilk gelen yüksek lisans tezim için hazırladığım hasta dosyalarım oldu, onları ve bir kaç parça kıyafetimi alıp 8 ayda şiddetin her türlüsüne nasıl maruz kaldığıma inanamayarak hem evi hem eril zihniyeti terk ettim. Sonra evimde asıl ben kalmalıyım diyerek, soluğu emniyette aldım ve uzaklaştırma kararı çıkarttım. Bedenime, zamanıma, kendime güvenime-saygıma, emeğime yapılanlar karşılık bulmalıydı. Şiddetine devam etti ve site içinde sıcak suyun ve doğal gazın olmadığı evde aylarca yaşamanın zorluklarına rağmen evden ayrılmadım. Tüm yasal haklarımı kullandım. Dava çekişmeli ne zaman biteceğini bilmiyorum, o soyadı da kullanmak istemiyorum diye soyadı davası açıp, boşanma gerçekleşmeden önce sadece kendi soyadımı kullanabileceğim davayı da kazandım ve “tamam boşanmayı kabul ediyorum” dedirtene kadar bir yıl savaştım. Zaman ceza davası, boşanma davası duruşmaları ve sınavlar, sunumlar, doktoraya hazırlık arasında geçti. Önüme konmak istenen her engeli basamak yaptım ve şimdi hayalimdeki yerdeyim. Bu hikaye benimle birlikte direnen kadınların da hikayesidir.