Tunus’ta bir siyasetçinin 19 yaşındaki bir öğrenciye cinsel tacizde bulunduğunu gösteren fotoğraflara yönelik tepkilerin ardından yüzlerce kadının taciz hakkında konuşmasının önünü açıldı. Ancak değişim için mahkeme kararını beklemek gerekebilir. 

Olayda güç eşitsizliği çok belirgindi. Bir tarafta meclise yeni seçilmiş seçkin bir siyasetçi, diğer tarafta ise ona okulunun önünde cinsel tacizde bulunduğu suçlamasında bulunan 19 yaşında bir öğrenci. Öğlen tatilinden sonra okula geri dönmekte olan 19 yaşındaki öğrenci kendisini bir aracın takip ettiğini fark edip cep telefonunu çıkardı. Araç yaklaşınca plakasının resmini çekerken içerisinde oturan siyasetçiyi fark etti. Makhlouf’u pantolonunu indirmiş bir halde ve bir elinde de krem tutarken gördü. İnsan hakları avukatı olarak tanınan Makhlouf ise açıklamasında diyabetik olduğunu ve sıkça idrar yapmak zorunda olduğunu, kremi ise oluşan tahrişe karşı kullandığını belirtti. 

İlk olarak fotoğraflar eşliğinde kapalı bir Facebook grubunda paylaşılan suçlama sadece şok ve iğrenmeye yol açmadı. Fotoğraflar Tunus sosyal medyasında yeni bir #MeToo hareketine yol açtı. Birçok gönderi #MeToo’nun Tunus lehçesinde karşılığı olan #EnaZeda etiketi ile paylaşıldı. 

Her yaştan ve sosyal altyapıdan gelen kadınlar bazen anonim ve çoğunlukla ilk kez olarak taciz ve istismar deneyimlerini 17 bin üyesi olan ve 70 binden fazla paylaşım ve yorum olan, #EnaZeda grubundan doğru büyüyen kamuya açık bir Facebook sayfasında paylaştı. 

Ancak #EnaZeda hareketinin uzun soluklu bir etkisi olup olmayacağı öğrencinin suçlamalarının etrafında başlatılan ve önünde birçok engelin olduğu davanın sonucuna bağlı. 

Bir kıyı şehri olan Nabeul’da 10 Ekim’de ismi gizli tutulan öğrencinin fotoğrafları çekmesinin ardından savcı resmi bir şikayeti beklemeden, zanlının mühim bir kişilik olduğunu gözeterek kamu ahlakına aykırılık ve cinsel taciz davası başlattı. Zouheir Makhlouf adındaki siyasetçi bir suçu olmadığını iddia ediyor ve şu anda resmi olarak bir suçlamayla karşı karşıya değil. Suçlamanın ve kesin bir mahkeme tarihinin belirlenmediği dava yakında düşebilir, çünkü 13 Kasım’da görevine başlayacak meclis üyesi olan Makhlouf dokunulmazlık kapsamına girebilir. Öğrenciyi temsil eden avukatlardan biri olan Naima Chabbouh durumu tacizcinin mecliste yerini almasından önce mahkemeden bir sonuç alma girişimini bir yarışa benzetiyor. 

Tunus Anayasası milletvekillerinin dokunulmazlık kapsamını meclis kapsamındaki görevleri etrafında sınırlasa da hakimin yorumuna göre ilgili maddenin yorumu genişletilebilir. Öğrencinin bir diğer avukatı olan Malek Ben Jaafar, davanın kamu ahlakına aykırılık değil, cinsel taciz olarak değerlendirilmesi için baskı kurduklarını belirtirken bu davanın bir içtihat oluşturarak diğer kadınların da başvurmasının önünü açabileceğini söylüyor. 

Tunus Arap dünyasının kadın hakları konusunda en ilerici ülkelerinden biri olmasına karşın Tunus Kadın Araştırmaları, Çalışmaları, Dokümantasyon ve Bilgi Merkezi’nin 2017 tarihli bir raporuna göre cinsel taciz vakalarının %97’sinde tacize uğrayan kadınlar şikayette bulunmuyor ya da tacizde bulunan kişiler bir ceza almıyorlar. 

Taciz davalarına bakan Fadoua Braham’a göre cinsel taciz olduğunu kanıtlamak epey güç. Kanun bu suçu tanımlamasına ve ceza öngörmesine karşın kadınların kanıt bulmaları ve mahkeme sürecinde güçlü kalabilmeleri çok zor. Örneğin iş yerindeki cinsel taciz vakalarında şikayette bulunan kadınlar şirketin itibarına gelebilecek bir zarardan çekinen işverenleri tarafından desteklenmiyor. Daha da kötüsü tacizde bulunan kişiler şikayette bulundukları zaman kadınları hakaret ve karalamaya yeltenmekle suçlayabiliyorlar. Bu davada fotoğraflı kanıt olması bu ihtimali daha düşük kılıyor.  

Öğrencinin fotoğrafları paylaşmasının ardından #EnaZeda etiketi Twitter’da görülmeye başladı. Daha sonra öğrencinin destekçileri bir Facebook grubu kurarak kadınları benzer deneyimlerini paylaşmaları için davet ettiler. Bir kadın hakları örgütü olan Aswat Nissa (Kadınların Sesi) bu süreçte kapalı bir Facebook grubu kurarak kadınlardan her gün hikayeler topluyor. Örgütün iletişimden sorumlu üyesi Sonia Ben Miled grubun bu kadar ilgi çekeceğini beklemediklerini söylüyor. 13 Kasım’da ise meclis önünde bir eylem planlayan örgüt Makhlouf’un mahkemeye çıkmadan meclise girme ihtimalini protesto edecek. 

Ancak #EnaZeda paylaşımlarının dava süreçlerini başlatıp başlatmayacağı ve muhafazakar bir ülke olan Tunus’ta ne kadar bir kültürel değişime yol açacağı hala belirsiz. 34 yaşındaki Adel Dharari’nin grupta yaptığı paylaşımda belirttiği gibi ‘EnaZeda ve benzeri hareketlerin erkekleri hedeflemedikçe, onları eğitmedikçe ve davranışlarını değiştirmedikçe gerçek bir etkisi olmayacaktır’. 

(Bu yazı Türkçeye Mor Dayanışma Çeviri Komisyonu tarafından çevrildi. Orijinali için: https://www.nytimes.com/2019/11/09/world/africa/tunisia-metoo.html)