Evrim Yavuz’un İrlandalı işçi kadınların 1913 lokavtında yoksulluğa, hayat pahalılığına ve ayrımcılığa karşı haftalarca süren direnişini, yükselen Süfrajet hareketinin işçi kadınlara olan güçlü desteğini, muhafazakar erkek sendikacılara karşı nasıl kadın sendikası kurduklarını anlatan bu çevirisini siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.

Mücadelenin Ön Safı

İşçi sınıfından binlerce kadının fedakârlığı ve mücadele ruhu olmadan, lokavttaki mücadele sürdürülemezdi. Hareketteki rolleri kritikti. Onların katkısı ve bu gururlu miras anılmayı hak ediyor.

İrlanda’da, 20. yüzyılın başlarında, kadınlar çeşitli cephelerde durumlarını iyileştirmek için savaşıyorlardı. İşçi kadınlar, o zamanın Dublin gibi şehirlerinde var olan sosyal bataklığın altından kendilerini kurtarma girişimlerinde işverenleri, bazen de erkek işçiler ve sendikacılar ile mücadele etmek için örgütlenmeye başladılar.

Bu harekete paralel olarak, birçok kadın temel oy hakkına ulaşmak için savaşıyordu. Sufrajetlerin daha militan ve sınıf bilincinde olan kısmı, destansı Dublin Lokavt savaşında iş gücü hareketi aktivistlerini güçlü bir şekilde destekledi.

Kadınlar, mücadelenin her seviyesinde, lokavt aylarında kilit rol oynadılar. Kadınlar sokaklarda nişan aldı, savaştı, hapse girdi, grevciler ve aileleri için yardımlar sağladı. Kadınlar polislerle savaşırken grevcilerin çocuklarının ve ailelerinin refahını gözettiler.

Çatışmanın ilk önemli günlerinde işverenleri tarafından işyerine sokulmayan Jacob’s ‘un işçi kadınları, Mart 1914’te işe geri dönen son kişilerdi. 93 Bunlardan biri olan Alice Brady nihai fedakarlığı yaptı. Jacob’s’un 16 yaşındaki genç çalışanı Aralık ayında Liberty Hall’dan bir yiyecekle giderken bir grev kırıcı tarafından vurulup aldığı yaralar sonucu hayatını kaybetti. 94

Hayat Zor

Hayat 1913 Dublin’deki işçi sınıfından kadınlar için zordu. Dublin çürüyen bir şehirdi ve bu rahatsızlığın en kötü tezahürleri şehir merkezindeki kiralık evlerde bulunacaktı. Bu eski Gürcü binalar, orta sınıfların Rathmines ve Ranelagh’daki daha yeşil banliyölere göçleri esnasında boşaltıldı. Bu ev sahiplerinin çoğunluğu, kiracılarının ihtiyaçlarına çok az dikkat ettiler. İşverenlerin savunucusu Arnold Wright bile Dublin gecekondu bölgesini “yıkım cehenneminde ayrı bir şey” olarak nitelendirdi. Wright, 1913 Kasım ve Aralık aylarında yapılan Dublin konutlandırmasına ilişkin Hükümet Soruşturması’ndan 87.305 kişinin 5.322 kiralık evde, 20.108 ailenin tek odalı dairede yaşadığını gösteren alıntı yapar. 95

Kadınlar için, özellikle evli kadınlar için, istihdam olanakları çok daha azdı ve son derece düşük paralar ödendi. Bu koşullarda yaşayan erkekler için, düşük ücretli istihdamda geçici çalışma ile çok az mola veren ağır işler vardı.

1911 nüfus sayımı, Dublin’de, 20 ila 25 yaş arasındaki toplam 9.500 kadının öğretmen, ev hizmetçisi, mağaza asistanı,  fabrika ve ter atölyelerinde işçilik gibi tüm mesleklerde çalıştığını gösteriyor. Bunların sadece 553’ü öğretmen ve mürebbiye olarak çalışırken, 2.500’ü ev hizmetçisi, 1.500’ü kadın şapkacısı ve gömlek üreticisi, 453’ü fabrikalarda ve geri kalanı diğer düşük ücretli işlerde çalıştı. 96

Buna karşılık, Belfast’ta, 1890’ların başlarında, 70.000 kadın keten fabrikalarında çalıştı. 1910’da Belfast keten endüstrisinde erkeklerden iki veya üç kat daha fazla kadın çalıştı. 97 Belfast ayrıca James Connolly’nin 1912’de ITGWU içinde kurucu bir şube olarak büyük bir çoğunlukla kadın üyeliğe sahip İrlanda Tekstil İşçileri Sendikası’nı kurduğu yerdi. 98

İşçi Kadınların Örgütlenmesi

Kadınların sendikacılığının ilk öncülerinden Mary Galway ve Jim Larkin bu hareket üzerine Connolly ile uzlaşmazlığa düştü. 99 Elbette, bir dikişçi olan Galway, 1897’de 8.000 tekstil işçisinin başarılı bir grevine yol açan İrlanda Tekstil Operatörleri Sendikası(TOSİ) için tam zamanlı örgütçüye döndü ve muhtemelen Connolly’nin inisiyatifini kendi sendikası için rekabet olarak gördü. Larkin, Connolly ile tüm kadın üyelerin ITGWU’ya nasıl entegre edilmesi gerektiği konusunda aynı fikirde görünüyor ve Connolly’nin üyelerinin yakın zamanda kurulan İrlanda Kadın İşçi Sendikası’na (IWWU) geçirilmesi gerektiğini emretti. 100

Başlangıçta IWWU, ITGWU’nun yarı otonom bir bölümü olarak işlev gördü. Bazıları tarafından, Larkin’in daha muhafazakâr erkek sendikacıların muhalefetini uzaklaştırmak için IWWU’nun oluşturulmasını desteklemiş olabileceği ileri sürülmektedir, hatta ITGWU’nun içinde bile. 101 Bu derece ayrılığın nedeni hakkında hala tartışmalar var. William O’Brien daha sonra, 1955’te Larkin’e düşman olan bir mektupta, Larkin’in başlangıçta ITGWU’nun 5. kuralındaki “kişileri” “sadece erkek üyeler” olarak yorumladığını iddia etti.

Dublin’de 1911’de, 1.500 kişi kadın şapkacısı ve gömlek işçisi gibi düşük ücretli işlerde çalıştılar. 102 1914 yılına gelindiğinde, 1901 yılında Michael O’lehane tarafından kurulan Drapers Yardımcıları Derneği’nin (DAA) 4.000 üyesinden 1.400’ü kadındı. Bu sektörde çalışan kadınlar genellikle geceleri işyerlerindeki yatakhanelerde kilitliydi. 1891-1913 yılları arasında bir dizi mağazada çıkan yangınlar sekiz çalışanın ölümüne sebep oldu. Camden Caddesi’nde böyle bir yangının ardından DAA dergisi, personelin “bir kafeste fareler gibi hapsedildiğini” söyledi. 103

Jacob’s, şirket için çalışan 3.000 kadına kadar değişen tahminlerle fabrikada çalışan işçi kadınların en büyük işvereniydi. 104 Şirketin 1 Eylül 1913 tarihli ücret defterinde listelenen işçi kadınların sayısı 2,175 idi. 105

Korkunç sosyal koşullar, birçok kadını fuhuşa zorladı, bu da Dublin’de İrlanda veya İngiltere’deki diğer şehirlerden çok daha büyük bir sorundu. Yüzyılın dönümünde, Dublin Büyükşehir Polisi, hayat kadını olarak çalışan 1.677 kadının olduğunu ve toplamda şehrin kadın nüfusunun yüzde 2’sini ve kiralık evlerde yaşayan yetişkin kadınların çok daha büyük bir yüzdesini temsil ettiğini değerlendirdi.

Hayat kadınlığı için tutuklama oranları 1912’de çarpıcı bir şekilde arttı. Bu durum, hiç olmadı, bu kadınların polis tarafından rahatsız edilmesinde bir artış olduğunu gösteriyor. O zamanlar fuhuşun korkunç bir sonucu, sifiliz ve bel soğukluğundan kaydedilen tüm ölümlerin yüzde 69’unu çocukların oluşturmasıydı. 106

İrlanda İşçi Kadınlar Sendikası’nın Doğuşu

IWWU 1911’de kurulduğunda İrlandalı İşçi gazetesi, “binlerce işçi kadının” 5 Eylül Salı günü Antient Konser Odaları’nda bir toplantıda birliği başlattığını bildirdi. Dublin Evening Mail, (şimdi Akademi olarak bilinen ve günümüzde Pearse St olarak bilinen) salonun kapasitesini 1842’deki açılışında “900 ila 1000 kişi” olarak kaydetti. 107 Birliğin Başkanı olan James Larkin, Constance Markiewicz, James Nolan ve Hannah Sheehy-Skeffington ana konuşmacılardı ve IWWU’da ve lokavt sırasında kilit bir rol oynayacak olan Delia Larkin vardı.

Delia Larkin, İrlandalı İşçi’de, ailevi kaygılardan dönemin hayati önemde olan sosyal ve emek sorunlarına kadar, kadınların karşılaştığı tüm geniş meseleleri ele alan bir ‘Haftalık Kadın Köşesi’ düzenlemiştir. Sendikanın kurulmasındaki itici güç, 22 Ağustos’ta Jacob’s’ a karşı maaş talebinde 3.000 kadın başarılı bir grev yaptı. 108

Skeffington’un kadın yüksek öğreniminin savunucusu ve önde gelen bir oy hakkı savunucusu olarak varlığı, militan sendikacıların kadınlar için sosyal ve ekonomik ilerleme için güçlü desteğinin altını çizdi. Markiewicz, yeni sendikanın çalışan kadınlar için koşulları iyileştireceğini, oylarını kazanmalarına yardımcı olacağını açıkladı ve “… ve böylece hepinizi adam edecek” dediği anda tezahürat ve kahkaha korosu yükseldi. 109

Jacob’s ‘da çalışan kadınların şehirdeki ter atölyelerine göre daha iyi çalışma koşulları varken, özellikle erkek iş arkadaşlarına kıyasla ücretleri hala düşüktü. İşçilere yaş, cinsiyet ve medeni duruma göre ödeme yapılmıştır. Evli ve yaşlı erkekler (no. 1s) ölçeğin en üstündeyken, genç erkekler ve çocuklar bir sonraki (no. 2s) ve bir ailenin toplam gelirine sadece katkıda bulunanlar olarak kabul edilen kadınlar çalışılan saat veya görevler ne olursa olsun ücret skalasının altına inmiştir. Örneğin, Bakehouse Kızları için ortalama ücret 8 Şilin 2 Pence iken, 1 numaralı Bakehouse Erkekler’e 28 Şilin 7 Pence ödendi. 110

George Jacob bir kuveykır* idi ve İngiltere’deki Cadbury ve Rowntree gibi dini grubun bir parçası olan diğer işverenlere benzer şekilde, kendilerini “model fabrikalar” ile” model işverenler ” olarak görüyorlardı. Son derece haklı benlik imajlarına rağmen, bu işverenler, on dokuzuncu yüzyılda asgari standartları ve çalışma koşullarını getirmeye çalışan ‘fabrikalar eylemleri’ nin sıkı muhalifleri arasındaydı.

Kuveykır işverenler, yeni sendikacılık geliştikçe birçok önemli endüstriyel savaşa katıldılar. Belki de bunların en ünlüsü, 1913’te Dublin’deki işçilere lokavt yapılmasının yanı sıra, Londra’da Annie Beasant’ın öncü olduğu 672 kibritçi kızın Bryant ve May’a karşı greve çıkmasıyla 1888 kibrit işçisinin çok önemli greviydi.  111

Jacob’s ‘da olan problemlere dair İrlandalı İşçi gazetesinde birçok makale yayınlandı. Haziran 1911’de, bir yazar, meslektaşları için düğüne para veya diğer bazı hediyeler topladığı için işten atılan kızların örneklerine işaret ederken, çalışanlar Jacob’ un kendi kızına bir düğün hediyesi olarak bağış verdiği için “terörize edildi”. “Jacob ‘un hayırsever firması” hakkında yorum yapan Larkin, 1911 Noel’e kadar uzun süre hizmet veren işçilerin işten atılmasını “Bay George Jacob hiç Charles Dickens’ın Noel şarkısını okudu mu? ”diye merak etti. 112

” İrlanda kadınları erkekler kadar uyanıktır, vicdansız işverenlerin ceplerini doldurmak için didinip durarak hayatlarını geçiren beyaz köle olmaktan bıktılar”.

Erkekler Kadar Uyanık

IWWU örgütlenmeye ve büyümeye başladığında 1912-13 yıllarında kadın işçiler tarafından bir dizi grev yapıldı. Delia Larkin, İrlandalı İşçi gazetesindeki ‘İşçi Kadınlar Köşesi’ nde kadınların artan militanlığını şöyle özetledi : ” İrlanda kadınları erkekler kadar uyanıktır, vicdansız işverenlerin ceplerini doldurmak için didinip durarak hayatlarını geçiren beyaz köle olmaktan bıktılar”. 113

Bu yanlış bir söylem değildi, kadın işçilere tam bir haftalık çalışma için 2 şilin 6 Peni ve 6 şilin (13c ve 32c) arasında rezilce düşük ücretler ödendi. 12 yıldan fazlardı çalışan Keoghs çuval yapımcılarına bir hafta için 6 şilin ödendi. Mayıs 1912’de Keoghs’ta kısa bir grev, ücret artışına yol açtı. Ödedikleri çok düşük ücretlere rağmen, bazı şirketler ücretleri daha da düşürmeye çalıştı.

Siyasi aktivist, feminist ve Abbey eylemcisi Helena Molony’e göre, işverenler bu düşük ücretleri bile kısmak için büyük bir yıldırma kampanyası başlattı ve kadınlara Liberty Hall’den ve İWWU’dan uzak kalacaklarını yoksa işten atılacaklarını bildiren bir taahhütü imzalatmaya çalıştılar. 114 Grevler ve mücadeleler Savoy Kafe’de, Pembroke Çamaşırhanesi’nde ve Maguire ve Patterson’da bir biri ardına geldi.

Çalışan kadınlar işyerinde haklarını talep etmeye başlarken, oy hakkı hareketi de kadınların oy kullanma hakkı için aktif bir şekilde kampanya yürütüyordu. Militan süfrejetler ve işçi hareketi arasında bağlar kuruldu. James Connolly, oy hakkına desteğinde samimiydi ve işçi ve oy hakkı hareketleri arasında bağlantılar kurmaya hevesliydi. 1915 yılında İrlanda’nın Yeniden Fethi kitabında şöyle dedi:

“İrlanda’da kadınların davası, tüm emekçi erkekler ve kadınlar tarafından kendi davaları olarak hissediliyor… Emek davasının militan kadınlardan daha azimli ve yürekli destekçileri yok”.

Oy kullanma hareketinde aktif olan birçok kadın, 1913’te işçilerin mücadelesini destekledi ve grev boyunca önemli destekçi roller sergiledi.  Bu destek önceki işçi desteğine karşılıktı. Oy hakkı gazetesi İrlandalı Vatandaş’ın 6 Eylül 1913’te yaptığı açıklamadaki gibi:

 “Bay Larkin’in sendikasının adamları ayrıca, geçen yıl Dublin’de kavgalı gürültülü toplantılarda, şu anda grev kırıcılarını organize eden zümre olan Hiberniyan Antik Düzeni’nin holiganlığından Süfrajetler’i korumak için sık sık müdahale ettiler”. 115

Lokavt başladığında, kadınlar çok hızlı bir şekilde kavgaya dâhil oldular. 30 Ağustos Cumartesi günü, anlaşmazlığa beş gün kala Dublin şehrinde ciddi bir isyan başladı. Başlangıçta bazı grev kırıcıların oynadığı iddia edilen Bohemians ve Shelbourne arasındaki Ringsend’te bir futbol maçından başlayarak, Brunswick Caddesi’nden şehir merkezine kadar devam etti. Başpiskopos Walsh’ın ruhani yoldaşı Peder Curran, bazı olaylara şahit oldu. Onun bazı olaylara dair açıklamaları, hem kişisel tutumlarını hem de kadınların ve gençlerin oynadığı rolü aydınlatıyor.

Yüzüne Bir Kutu

“Brunswick Caddesi’ndeki her sokak köşesinde, başta kadınlar ve dışlanmış sınıfın çocukları olan büyük gruplar vardı… Tramvay her grubu geçtikçe çıldırmış deliler gibi davrandılar. Tramvay görevlilerine kaba dil kullanarak bağırdılar, tehdit ettiler ve ‘grev kırıcıları’ bekleyen kaderi ifade eden sert vücut hareketleri sergilediler… Sadece erkekler değil, saçları dağılmış olan kadınlar ve 15 veya 16 yaşındaki genç kızlar bile polisin etrafına koştu. Kadınlar, gerçekten de, neredeyse vahşi çığlıklarıyla erkekleri gölgede bıraktı, yumruklarını memurların yüzlerine salladı, sırtlarına vurdu. Erkekleri ve tutuklu arkadaşlarını çekip kurtardılar.  Kafasına takmış bir tanesi boş bir kömür çuvalını kaptı ve tüm gücüyle polis memurunu patakladı.” 116

Kadınlar akşam saatlerinin kalan kısmında mücadelenin ön saflarında yer aldılar. Gecekondu bölgelerindeki kadınlar “şişe ve taşlarla kuşanmış” olarak ortaya çıktılar. Yaklaşık dört ya da beş yüz isyancı polis tarafından Corporation ve Foley Caddesi’ne, Corporation binalarına kovalandı. Gidip gelen birkaç saat saatlik mücadeleden sonra, polis içlerinde kadınların da olduğu isyancılar tarafından saat 1: 20’de 17 ciddi kayıpla mağlup edildi. 117

1913’te 50 kadın bir polis memuruna saldırmakla suçlandı, 15 kadın ağır suçlarla bağlantılı olarak tutuklandı ve 30 kadın ağır olmayan suçlarla suçlanarak gözdağı verildi. Foley Caddesi’ndeki kiracılardan biri olan Mary Ashbourne’e, 2 sterlin para cezası veya bir ay hapis cezası alma seçeneği sunuldu.

Mountjoy Hapishanesi ziyaret komitesinin 1913 tarihli raporu, ihtilafla ilgili olarak hapse gönderilen genç kızların sayısı hakkında bilgi veriyordu. Bunlardan en gençlerinden biri York Caddesi’nden 16 yaşındaki Jacob’s işçisi Mary Ellen Murphy’ydi. Şu yüzden bir hafta boyunca tutuklu kaldı ve sonra bir ay hapis cezası verildi:

“Messrs Jacob tarafından işe alınan kızlardan birine 3 Kasım sabahında yüzüne kutu fırlatmak ve ona “grev kırıcı” olarak bağırmak ve aynı gün öğleden sonra şikâyetçi akşam yemeğinden dönerken aynı davranışı sergilemek” 119. 

Kadınlara yönelik baskı sebebiyle Mountjoy hapishanesi’nden nakil edilen Mary Ellen, Drumcondra’da The sisters of Our Lady of Charity tarafından işletilen ıslah evine yerleştirildi. Connolly onun Magdalen Enstitisü’ne yerleştirilmesinden korktuğu için, Beresford Place’de bir mitingde isim vermeden ‘Kızkardeşlik’ kınaması yaptı.120

21 tutsak IWWU üyesinin Liberty Hall’un basamaklarında çekilen ve ‘Özgürlük Şehitleri ‘ isimli bir fotoğrafı, çoğunun ne kadar genç olduğunu gösteriyor.121 Resimdeki çoğu kadın tek tek tespit edilemese de Kathleen Lynn, Jennie Shanahan, Bridget Brady, Mollie O’Reilly, Bridget Davis, Annie Norgrove, Emily Norgrove, Bessie Lynch ve Bayan Connolly’nin dâhil olduğu düşünülmektedir. Delia Larkin ve Lily Kempson ise o tarihte kesinlikle tespit edilmiş kişilerdir.122

Şehir merkezi ayaklanmalarının sabahı 30 Ağustos Cumartesi günü, Jacob’s fabrikasında sendika rozeti takmanın yasaklandığı ile ilgili bir bildiri asıldı. George Jacob sendika kartı takanların sendikalı olmayanların gözünü korkuttuğu konusunda ısrarcı oldu. ITGWU üyesi olan işçilerini lokavt yapan Luncan’da başka bir Quacker şirketine ait Shacketon’dan bir un sevkiyatı yapıldı. Karıştırma odalarındaki üç erkek un taşımayı reddetti ve işten atıldı. Bakehouse itfaiyecileri 31 Ağustos Pazar günü işe gelmedi. İrlanda İşçilerinin 6 Eylül’deki raporuna göre:

“Pazartesi sabahı, sendika rozetlerini giyen üç kıza Jacob’un maşası Bayan Luke yaklaştı ve rozetlerini çıkarmalarını söyledi. Bunu yapmayı reddettiler ve görevden alındılar.”

1 Eylül Pazartesi günü, aslında ITGWU / IWWU üyeliği olan 670 erkek ve 303 kadın, üyeliklerini geri çektiler. Bu çoğunluğu Bakehouse üretiminde çalışan tüm erkek çalışanların yüzde 63’ünü temsil ediyordu.  Kadın çalışanların çok daha küçük bir yüzdesi ortaya çıkarken, bu kadınların önemli ölçüde %60’ı Bakehouse’da çalışmıştı.123

Jacob fabrikayı iki hafta boyunca kapatarak tepki verdi ve 15 Eylül’de ITGWU üyelerinin hiçbirinin tekrar işe alınmayacağı konusunda ısrar etti. Grevden altı hafta sonra, şirket kayıtları, işlerinden olacaklarını belirten ultimatoma rağmen asıl kadın işgücünün 645’inin işe geri dönmediğini gösteriyor.

Daha Fazla Cesaret, Daha Fazla Dayanıklılık, Daha Fazla Dayanışma

Şimdiye kadar, Lokavt’ın işçi sınıfından kadın grevcileri hakkında çok az detaylı tarihsel bir inceleme yapılmış gibi görünüyor. Dışarıda kalan kadınlar, grevcilerin en gürültülü olanları arasındaydı, gösterilerde, gözcülük yapmada hep hazırlardı ve anti-grev kırıcı aktivitelerde yer aldılar. Bunlardan Rosie Hackett en tanınmış olanıydı. Hackett fabrikada lider bir sendika örgütçüsü olmuştu ve işlerine geri dönmeyen yüzlerce kişi arasındaydı. Hackett Liberty Hall’da Connolly ile yakından çalışmaya devam etti. Delia Larkin ile birlikte, Liberty Hall’da Lokavt sırasındaki rolleri için mağdur olan kadınlara iş sağlayan bir çalışma odası düzenledi. Rosie Hackett, 1916’da Paskalya günü Vatandaş Ordusu ile yürüdü. 124

Delia Larkin tarafından grevci ailelere bakmak için bir ‘Bayanlar Komitesi’ kuruldu. Başlangıçta Liberty Hall’daki bu çabalara yardımcı olma arzusuyla motive olan birçok feminist, emek hareketine daha fazla dâhil oldu. Helen Chenevix ve Helena Molony ile birlikte yakında IWWU’nun lideri olacak olan Louie Bennett, katılımaya Liberty Hall’a yardım ederek başladı. Daha sonra şöyle yazdı:

“O zaman saygın orta sınıfa aittim ve Jim Larkin’i duymak için kalabalıkla koştuğumu ve kolları kıvrılmış bir şekilde, buhar kazanına başkanlık eden, etrafı sıska kadın ve kâse, teneke taşıyan çocuk kalabalığı ile çevrili Madame Markievicz’i görmek için Liberty Hall’a bir suçlu gibi süzüldüğümü ev ahalime itiraf etmeye cesaret edemedim’’ 125

1913’te yüzlerce, belki de binlerce kadın coşkuyla savaştı. İşçi sınıfından kadınlar, artık “kölelerin kölesi” olmaktan hoşnut değillerdi, zalim işverenlere, devlete, polise, mahkemelere ve kiliseye karşı cesurca savaştılar.

Sosyalist ve feminist Dora Montefiore, grevcilerin şanssız çocuklarını yoksunluktan kurtulmak için İngiltere’deki sempatizanların evlerine getirme planının öncüleri arasındaydı. Montefiore grevcileri desteklemek için Dublin’e gelmişti ve Ev İşçileri Sendikası’nın eski örgütçüsü Grace Neal ve yoldaş Amerikalı Lucille Rand ile birlikte Liberty Hall’un çorba mutfaklarında çalıştı.126 1913’te yüzlerce, belki de binlerce kadın coşkuyla savaştı. İşçi sınıfından kadınlar, artık “kölelerin kölesi” olmaktan hoşnut değillerdi, zalim işverenlere, devlete, polise, mahkemelere ve kiliseye karşı cesurca savaştılar. Mart 1914’e kadar grevde kalan Jacob’s kadınları, işe geri dönmek için dava açan son kişiler arasındaydı. Ne yazık ki, şehre yıkıcı yoksulluk veren şirket bu aşamada grevcilerin çoğunun yerine yenilerini aldı. Dört ila beş yüz arasında kadın asla eski işlerine geri dönmedi. 14 yaşındaki genç Lily Kempson gibi düzinelerce kadın hapsedildi. 127

Delia Larkin, başlangıçta IWWU Dramatik Topluluğu’nu kurarak, ancak kasvetli anlaşmazlık sonrasında hayatta kalmak için mücadele eden İrlandalı Kadın İşçiler Kooperatif Topluluğu’nu kurmaya çalışarak alternatif istihdam alanları bulmak için büyük çaba sarf etti. Delia Larkin Liverpool’a geri dönmek zorunda bırakıldığında, James Connolly; Helena Molony, Rosie Hackett ve Jennie Shanahan ile birlikte, Liberty Hall’da iş imkânı sağlamaya devam ettiler.

İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası’nın yaklaşık 500 üyesi, 3 Ocak’ta Alice Brady’nin cenaze töreninde yas tutanlar arasındaydı.128 Cenazede konuşan Jim Larkin, 1913 kadınlarıyla gurur duydu:

“On yedi haftalık mücadelelerinde, hiçbir grup işçi kadınlardan daha fazla cesaret, daha fazla dayanıklılık, daha fazla dayanışma göstermedi.’’129

*Kuveykır: Bir Hristiyan mezhebi ve bu mezhebin üyeleri (çvn)

Dipnotlar

93 Newsinger, İsyan Şehri : Larkin, Connolly ve Dublin İşçi Hareketi, s. 105

94 İşçilerin Cumhuriyeti, 29 Mayıs 1915.

95 Arnold Wright, Rahatsız Dublin: 1913-14 Büyük Grevin Hikâyesi (Londra, 1914), s.29.

96 Marget Ward  ‘ Her şeyden önce oy hakkı-İrlanda Oy Hakkı Hareketi değerlendirmesi ’, Feminist Review, No. 10 (Bahar, 1982), s 21-36.

97 Mary Jones, Şu Yaramaz Genç Kızlar, İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası Tarihi (Dublin, 1988), S. 3.

98 Alison Buckley, ‘ Kızların Ortaya Çıkması İzin Verin’: İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikasının İlk Dönem Feminist İdeolojisi, A. Hayes ve D. Uruqhart (eds), İrlandalı Kadınların Tarihi (Dublin, 2004), S. 105’te.

99 R. C. Owens, İrlanda’da kadınların sosyal tarihi 1870-1970 (Dublin, 2005), s. 194.

100 a.g.y  s 194-9.

101 Jones, Şu Yaramaz Genç Kızlar, İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası Tarihi, S. 4.

102 Ward, ‘ Her şeyden önce oy hakkı-İrlanda Oy Hakkı Hareketi değerlendirmesi ’, s 21-36.

103 Owens, İrlanda’da kadınların sosyal tarihi 1870-1970, s 196-7.

104 Theresa Moriarty,’ Larkin ve Kadın Hareketi ‘ Nevin, James Larkin,  Lion of the Fold,

s. 96. ; Jones, Şu Yaramaz Genç Kızlar, İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası Tarihi, S.2.

105 Patricia McCaffrey, 1913 lokavtında  ‘Jacop’s İşçi Kadınları’ , Saothar, cilt. 16 (1991), s 118-129.

106 Yeates, lokavt, Dublin 1913, s 53-4.

107 Patrick J. Stephenson ”Antient Konser Odaları”, Dublin Tarihi Belge, cilt. 5, no. 1 (1942), s.7.

108 Jones, Şu Yaramaz Genç Kızlar, İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası Tarihi, S. 2.

109 Buckley, ‘ Kızların Ortaya Çıkması İzin Verin’: İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikasının İlk Dönem Feminist İdeolojisi s.104.

110 McCaffery, 1913 lokavtında  ‘Jacop’s İşçi Kadınları’, s 118-129.

111 Michael Rowlinson, ‘Kuveykır İşverenler’, Endüstriyel İlişkilerde Tarihsel Çalışmalar, No. 6 (1998), s. 163-98.

112 Newsinger, Rebel City: Larkin, Connolly ve Dublin İşçi Hareketi, s. 27.

113 Jones, Şu Yaramaz Genç Kızlar, İrlandalı İşçi Kadınlar Sendikası Tarihi, S 5-6.

114 a. g. y., s. 9.

115 Nevin, James Larkin, Lion of the Fold, s. 94.

116 Yeates, 1913 Dublin  Lokavtı, s. 50.

117 a. g. y., s. 56-7.

118 a. g. y., s. 96-7.

119 Peter Murry, ‘ Magdalenler Arasında Bir Militan Mı? Mary Ellen Murphy’nin 1913 lokavtında High Park’a hapsedilmesi’, Saothar, cilt 20 (1995), s. 41.

120 Yeates, 1913Dublin Lokavtı, s. 412.

121 ‘ İrlanda Ulusal Arşivi’,

http://www.census.nationalarchives.ie/exhibition/dublin/commerce/full/E_ WomensWorkers_KE204.pdf).


122 ‘Özgürlük Şehitleri Projesi’,

 (http://womenworkersunion.ie/?page_id=231)

123 McCaffrey, 1913 lokavtında  ‘Jacop’s İşçi Kadınları’, s 122-3.

124 F. Devine ve M. O’riordan, James Connolly, Liberty Hall ve Paskalya İsyanı (Dublin, 2006), pp 75-83.

125 R. C. Owens,’ Louie Bennett ‘ in M Cullen ve M. Luddy (eds), Kadın Aktivistler: İrlandalı Kadınlar ve Değişim, 1900-1960 (Dublin, 2001), s. 44.

126 Nevin, James Larkin, Lion of the Fold, s. 98.

127 a. g. y., s. 100. ; ‘İrlandalı işçi kadınlar sendikası’,

(http://womenworkersunion.ie/?page_id=231).

128 Irish Times, 5 Ocak 1914.

129 Nevin, James Larkin, Lion of the Fold, s. 101.

Bu yazı Türkçeye Evrim Yavuz tarafından çevrildi. Orijinali için: http://rosa.ie/slaves-slaves-women-lockout/